02 Ekim 2024 Çarşamba
Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi faaliyetlerine yeniden başlıyor. Prof. Dr. Bilal ÇOBAN düzenlediği basın toplantısı ile kurucusu olduğu Hazarsam’ın yeniden faaliyetlerine başlayacağını duyurdu. Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde düzenlenen kahvaltı programında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Çoban, “şehrin problemlerine çözümler üretmeyi, çalışmaları ve faaliyetleri yeniden başlatıyoruz” ifadelerini kullandı. Çoban basın toplantısında şunları kaydetti:
“ALPGİRAY İÇİN DUA EDEN HERKESE TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Malumunuz olduğu üzere, yaklaşık bir yıl önce oğlum ALPGİRAY talihsiz bir trafik kazası yaşamış ve ölümle hayat arasında kalarak, uzun bir süre yaşama tutunma mücadelesi vermişti. Kazanın olduğu günden bugüne kadar vatandaşlarımızın yoğun ilgisine, duasına ve arayıp sormasına, ailem adına öncelikle yürekten teşekkür ediyorum ve şükranlarımı sunuyorum. Bu süreçte bizi biran olsun yalnız bırakmayan, tüm medya mensuplarımıza, Milletvekillerimize, siyasi parti il başkanları ve yöneticilerine, bürokratlarımıza, STK’larımızın değerli yönetimlerine, il müftümüz başta olmak üzere camilerde sürekli dualarla destek olan imamlarımıza, dergahlarda mescitlerde hatimler indiren büyüklerimize, dua zincirleri oluşturan analarımıza bacılarımıza, ismini bir bir sayamayacağım toplumu oluşturan tüm vefakar hemşerilerimize ailemiz adına bir kez daha teşekkürlerimizi ve minnetlerimizi sunuyorum. Allah, herkesin evladını kendilerine ve ülkemize bağışlasın.”
“VEFA BORCU”
“Hastanede kaldığımız sürede Elazığ’ı daha yakından takip etme ve geçmişten bugüne kadar yaptığımız tüm çalışmaları yeniden değerlendirme fırsatı buldum. Bazı eksikleri tespit ettim ve Elazığ’ın daha iyi konumda olması için üzerime düşeni fazlasıyla yapacağımız bir vefa borcumuzun olduğunu bir iç ses olarak duydum. Vatandaşlarımız dualarıyla yanımızdaydı ve şimdi vefa sırasının bize geldiğine, Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin faaliyetlerini yeniden başlatmanın zamanı olduğuna kanaat getirdim. Dün olduğu gibi şehrimizin problemlerine çözümler üretmeyi, çalışmalarımızı ve faaliyetlerimizi yeniden başlatıyoruz. Allah nasip ederse bu süreç, hiçbir siyasi parti ayrımı gözetmeden sadece şehrin menfaatlerine odaklı, yeni bir süreç olacak.”
“ŞEHİR MENFAATLERİNİN KULLANILACAĞI BİR DÖNEM”
“Geçmiş deneyim ve birikimlerimizin ilimizin gelişim sürecine değer katacağına olan inancımızla, Sayın Valimizin yüksek devlet tecrübesinin fırsata çevrilmesinin Elazığ adına çok büyük anlam ifade edeceğinin farkındayız. Elazığ’daki kurum ve kuruluşların ortaklaşa katılım sağlayacağı, bürokratik ve siyasi desteklerin şehir menfaatleri lehine kullanılacağı bir dönemi, inşallah hep birlikte başlatmış olacağız. Eylem planı bulunmayan bir hedef, ancak bir hayal olur. HAZARSAM olarak bu şehrin hayallerini, eyleme dönüştüreceğiz ve planların hayata geçirilmesi için her sürecini takip edeceğiz.
HAZARSAM çatısı altında BİSMİLLAH diyerek, Gazi Caddesi 49/4 adresinde, tüm hemşerilerimiz ve şehrimiz için daha güzel bir şehir ve daha mutlu bir gelecek için çalışma sürecini başlatmış bulunuyoruz. Şehrimize ve tüm halkımıza hayırlı olmasını diliyor, en derin saygılarımı sunuyorum.”
Fırat Nehri’nin, su kalitesi, soğukluğu, oksijen miktarı ve debisinden dolayı son derece kaliteli ve lezzetli alabalık ve somon yetiştirilmesine imkân sağladığını vurgulayan firma ortaklarından Su Ürünleri Mühendisi Fatih Yüksel gazetemize yaptığı açıklamada Elazığ’da üretim için çok özel su kaynakları olduğunu belirterek; “Sektör olarak Alabalık ve Somon üretiminde Dünyada önemli bir yere sahibiz. Elazığ’ımız da proje ve üretim bazında Türkiye’de ilk sırada yer alıyor. Bu gururla hareket ediyoruz” dedi.
Elazığ’ın Keban ilçesinde, Fırat Nehri üzerinde yetiştirilen alabalık ve Türk somonu, dünya çapında büyük bir talep görüyor. Artuğ Su Ürünleri, 2009 yılında iki ortaklı olarak kurulmuş ve bugün 4 bin ton üretim kapasitesine ulaşarak Elazığ’ın önde gelen firmaları arasında yer alıyor. Su Ürünleri Mühendisi Fatih Yüksel, Fırat Nehri’nin su kalitesi, soğukluğu, oksijen miktarı ve debisinin, kaliteli ve lezzetli alabalık ve somon yetiştirilmesine olanak sağladığını belirtti. Yüksel, Elazığ’ın alabalık ve somon üretiminde Türkiye’de ilk sırada yer aldığını ve bu başarıyla gurur duyduklarını ifade etti.
Artuğ Su Ürünleri, özellikle alabalık ve somon üretimi üzerine yoğunlaşmış ve sürdürülebilir, kalite odaklı planlamalarla üretim kapasitesini her geçen gün artırmayı başarmıştır. Şirket, Türk somonu üretimine yavru somon yetiştirerek katkıda bulunuyor ve yatırımlarını uzun vadeli planlarla sürdürmeyi hedefliyor.
Su Ürünleri Mühendisi Fatih Yüksel, özel sektörün üniversitelerle yeterli düzeyde iş birliği yapmadığını ve bu alanda daha fazla koordinasyonun gerekli olduğunu vurguladı. Yüksel, sektörün en büyük sorunları arasında yetişmiş iş gücünün eksikliği ve tesislerin şehirlerden uzak konumları nedeniyle yaşanan altyapı problemlerinin yer aldığına değinerek Su ürünleri fakültelerinin mezun vermemesi ve işçi bulmada yaşanan zorluklarında sektörün karşılaştığı diğer önemli sorunlar olarak öne çıktığını söyledi.
ÜRETİMLERİNDE ALABALIK VE SOMON ÜRETİMİ BAŞTA YER ALIYOR
2009 yılında iki ortaklı olarak kurulan Artuğ Su Ürünleri, üretimine 30 Tonla başlayıp şu anda 4 Bin ton üretim gerçekleştirerek Elazığ’ın sektörde ki sayılı firmaları arasında yer alıyor. Firma ortaklarından Su Ürünleri Mühendisi Fatih Yüksel; “Sürdürülebilir ve kalite odaklı planlamalar uygulayarak üretim kapasitesini her geçen gün artıran firmamızın gerçekleştirdiği üretimlerinde Alabalık ve Somon üretimi başta yer alıyor. Çiftliklerde yapılan üretim yılın 12 ayı boyunca aralıksız devam ediyor. Karadeniz’de ve iç sularda gerçekleştirilen Türk somonu üretimine somon yavruları yetiştirerek katkıda bulunan firmamız yatırımlarına kalite odaklı ve uzun soluklu planlamalarla devam etme arzusundadır” ifadelerini kullandı.
ÜNİVERSİTEYLE BAĞLANTILI OLARAK ÇALIŞMIYORUZ
Özel sektörün Üniversiteyle bağlantılı olarak çalışmadığına da değinen Yüksel; “Özel sektör balık üretimi noktasında her geçen yıl kendisini katlayarak ilerliyor. Üniversite de bu konuda özel sektörle ortak hareket ederse belli bir zaman aralığında daha büyük hedeflere ulaşmak çokta zor değil. Aktif olarak üniversitelerle özel sektör koordineli çalışıyor, projeler üretiyor dersek çokta bu konuda doğru söylemiş olmayız” dedi.
EN BÜYÜK PROBLEMİMİZ YETİŞMİŞ İŞ GÜCÜ
Sektörün sıkıntılarına da değinen Yüksel; “Tesislerimizin çoğu şehirden uzak. Yol, su, elektrik problemleri halen devam eden tesislerimiz var. En büyük problemlerden biride yetişmiş personel. Uzun bir zamandır Su ürünleri fakültemiz mezunda veremiyor zaten. İşçi konusunda da çeşitli problemler yaşanıyor. En büyük problemimiz insan” diye konuştu.
Fırat Üniversitesi Rektör Adayı Prof. Dr. İbrahim TÜRKOĞLU, Fırat Üniversitesini daha ileriye taşıyacak, öğrenci, akademisyen ve idari personelin potansiyellerini en üst düzeye çıkaracak hedef ve amaçları ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Türkoğlu; Üniversitelere kanunla verilen üç temel görev bulunmaktadır. Bunlar; eğitim-öğretim, bilimsel araştırma ve içinde bulunduğu topluma hizmettir. Bu kapsamda, uluslararası nitelikli öğrenci çekebilecek, sanayiciye ar-ge projeleri ile destek verebilecek, şehrin kalkınması ve gelişmesinde öncü rol alabilecek lokomotif bir üniversite hedeflediğini ifade etti. Türkoğlu, bu hedeflerini gerçekleştirmeye yönelik projelerini ise şu şekilde sıraladı:
Fırat Üniversitesinin koordinasyonunda, şehrin tüm paydaşlarının katılımıyla bir kent vizyonu çalıştayı yapılacaktır. Böylece şehrin gideceği yön belirlenecektir. Bu çalıştay ile ilin eğitim, sağlık, sanayi, tarım, gıda, turizm, madencilik, su ürünleri gibi alanlarında mevcut durumu ortaya konulacak ve gelecekteki hedefleri belirlenecektir. Belirlenecek bu hedef ve vizyona katkı sağlamak üzere, ilin en üst düzeyde eğitim-öğretimi ile nitelikli insan kaynağını barındıran Fırat Üniversitesi üzerine düşen sorumlulukları almaktan kaçınmayacaktır.
Fırat Üniversitesinin ürettiği bilgi, etrafındaki sanayi kuruluşları tarafından üretime dönüştürülerek, ekonomik katma değer oluşturmasına öncülük edilecektir.
Fırat Üniversitemizin içerisinde bulunduğu bölgede hem sanayi sektörleri hem de tarım ve hayvancılık sektörleri bulunmaktadır. Bu sektörlerin gereksinim duydukları ar-ge ve tasarım çalışmaları üniversite tarafından karşılanacaktır. Üniversitenin, bu tür ar-ge çalışmalarına bilimsel araştırma projeleri (BAP) birimi üzerinden bütçe ayırması önceliklendirilerek, bu projelerde akademisyenlerin görev alması, “Fırat Üniversitesi Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönergesi” ile teşvik edilecektir.
Sivrice ve Maden Meslek Yüksekokulları bu ilçelere geri taşınacaktır. Sivrice ilçesinde Turizm Meslek Yüksekokulu kurulacaktır. Bu okul için Sivrice merkezde bulunan Fırat Üniversitesi kamp alanında, Uygulama Oteli ile birlikte Meslek Yüksekokulu binası yapılarak, yılın her gününde hizmet verecek şekilde faaliyetlerini yürütmesi sağlanacaktır. Maden ilçesinde, Madencilik Meslek Yüksekokulu açılacaktır. Bu alandaki istihdam açığına kalifiye eleman yetiştirilecektir. Böylece ilçelerden ve köylerden şehir merkezine göçün önlenmesine ve ilçelerin ekonomik gelişimine katkı sunulacaktır.
Sanayicinin Üniversiteye ve bilgiye erişimi kolaylaştırılacaktır. Bunun için ilde bulunan Organize Sanayi Bölgelerinde (OSB) Fırat Üniversitesinin Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) ile irtibatlı birer ofisi açılarak, sanayicinin sorunları yerinde tespit edilecek, uygun akademisyen eşleştirmeleri ve ar-ge proje tasarımları yapılacaktır.
Dijital teknolojiler etrafında küresel ekonomi yeniden şekillenmektedir. Bu çerçevede, yaşadığımız dijital çağın süreçlerini tasarlayacak, geliştirecek ve işletecek Dijital Dönüşüm Uzmanları ve Dijital Girişimcilerin yetiştirilmesine yönelik eğitim müfredatlarının oluşturulması veya güncellemesi yapılacaktır. Ayrıca, 12. kalkınma planı hedefleri doğrultusunda, kamu, üniversite ve özel sektörün yapay zekâ alanındaki işbirlikleri güçlendirilecektir. Fırat Üniversitesine, geleceğin mesleklerine yönelik eğitim-öğretim misyonu da kazandırılacaktır.
Fırat Üniversitesinin, ar-ge alt yapısını oluşturan, teknik personel, laboratuvar ve cihazlar, sanayi kuruluşlarının ve özel sektör müteşebbislerinin kullanımına yaygın bir şekilde açılacaktır. Bu kullanım, sanayicilerin sorunlarının çözümüne yönelik işbirliği çerçevesinde, Katılımlı Araştırma Projeleri (KAP-ÜSİ) ile desteklenecektir. Bu kapsamda, ilk yıl içerisinde 100 sanayicimizin 100 sorununa çözüm bulmayı hedefleyen ÜSİ projesi ile üniversite-sanayi işbirliği seferberliğini başlatacağız. Bu projelerde, Üniversitenin lisans ve lisansüstü öğrencilerinin yarı zamanlı istihdamı veya bursiyer olarak görev alması teşvik edilerek, girişimcilik yetenekleri geliştirilecektir.
Şehirde bulunan Uluova, Altınova, Kuzova, Kovancılar ve Behrimaz ovalarında tarımın daha katma değeri yüksek ürünlere evrilmesi ve tarım ürünlerinin işlenerek niteliklerinin artırılmasına öncülük edilecektir. Kurulacak Tarım Organize Sanayi Bölgesine gerek ar-ge projesi geliştirme/yürütme ve gerekse nitelikli insan kaynağı ile destek verilecektir. Tıbbi ve aromatik bitkilerin yetiştirilmesi, markalaştırılması, ticarileştirilmesi ve pazarlanması, turizm sektörü ile ilişkilendirilmesi, devletimizin destekleri ile yetiştiricilerimizin doğdukları topraklarda ekonomik değeri yüksek ürünler yetiştirerek, daha huzurlu yaşamalarını sağlamak adına üniversite olarak projeler önerilecektir. Bu sadece bir tarım projesi değil aynı zamanda bir turizm projesi olarak ta tasarlanacaktır. Yetiştirilen ürünlerin dikim ve hasat şenlikleri ile turizm olanakları bütünleştirilecektir. Elazığ markası adı altında marka çalışmalarına ve bunun bir sonraki adımı ticarileştirme ve ardından pazarlama süreçlerine, Fırat Üniversite akademik birikimi ile katkı verecektir. 12. kalkınma planının hedefleri doğrultusunda, kamu, üniversite ve özel sektör işbirliği çerçevesinde hayvan ve bitki ıslahı, hassas tarım, biyoteknoloji, biyoçeşitliliğin korunması ile iklim dostu ürün ve uygulamaların geliştirilmesi alanları öncelikli olmak üzere yürütülecek ar-ge çalışmaları ile desteklenecektir.
Şehrin tarihi geçmişini barındıran Harput’ta üniversitenin bir birimi açılarak, son yıllarda yoğunlaşan Harput’un restorasyon ve rehabilitasyon çalışmalarına, Üniversite olarak katkı sağlanacaktır. Bu kapsamda, tarihi Harput evlerinden biri restore edilerek Fırat Üniversitesi Harput Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin buraya taşınarak faaliyetlerini yürütmesi sağlanacaktır. Böylece sadece akademik değil, şehir ile bütünleşen bir Üniversite misyonu güçlendirilecektir.
Fırat Teknokent’in kurumsal yapısı ve işlevselliği güçlendirilerek, firmalar için daha cazip hale gelmesi sağlanacaktır. Bu kapsamda, Teknokent bünyesinde pazarlama ofisi, mali müşavirlik ofisi, işbirliği ofisi, vb. oluşturulacaktır. Ayrıca kurulacak bir GES santrali ile firmalara indirimli elektrik enerjisi verilmesi hedeflenmektedir.
Fırat Üniversitesi, geleneksel festivaller (Hazar şiir akşamları, çayda çıra kültür, gastronomi, vb), konserler, sergiler ve sanatsal etkinlikler düzenleyerek Elazığ’ın kültürel hayatına ve zenginliğine katkıda bulunacaktır. El sanatları, resim, müzik ve diğer sanatsal faaliyetler için deneyap tarzı atölyeler oluşturularak genç nesillerin kültürel mirası öğrenmelerine ve yaşatmalarına yardımcı olunacaktır. Elazığ Belediyesi ve diğer yerel kuruluşlarla işbirliği içerisinde düzenlenecek etkinlikler ile Harput kültürünün güçlenmesine katkı sağlanacaktır. Bu konudaki akademik sempozyum ve konferanslara öncülük edilecektir. Ayrıca, mahalle muhtarlıklarımız ve öğrenci kulüplerimizin işbirliğinde her mahallede bir sosyal sorumluluk projesi yürütülerek, şehir kültürü ve karakterinin korunması sağlanacaktır.
Fırat Üniversitesinin akademisyenleri arasında işbirliği ve bilgi paylaşımını artırarak daha büyük projeler geliştirilecektir. Üniversitenin farklı bölümlerinde çalışan akademisyenler, ortak araştırma projeleri veya multidisipliner çalışmalar için bir araya getirilerek, bilimsel gelişmeyi hızlandıracak ve daha etkili sonuçlar elde edilmesi sağlanacaktır. Farklı alanlardaki bilgiler birleştirilerek yenilikçi, verimli ve kapsamlı çözümler üretilecektir.
Şehrin ve bölgenin kurum ve kuruluşları, iş dünyası ve sivil toplum örgütleri ile belli aralıklarla toplantılar gerçekleştirilerek, sorunlarımıza sahadaki uzmanlar ile akademisyenlerin birlikte çözüm önerileri geliştirmesi sağlanacaktır. Böylece sorunlarımızın çözümünü başkalarından beklemek yerine, yerli ve milli stratejiler doğrultusunda çözümler üretilecektir. Bu işbirliği ile zamanın ruhuna uygun gelişim ve değişimlere zemin hazırlayan, nitelikli bilgi, işgücü ve teknoloji üretilmesi sağlanacaktır.
Üniversitede yüksek lisans ve doktora tez çalışmalarının konu önceliklendirmesi, yerel ve bölgesel kuruluşların araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) taleplerine dayalı olarak yapılacaktır. Böylece, üniversitenin etrafındaki kuruluşların ihtiyaçlarına odaklanılarak bölgesel kalkınmaya katkı sunulacaktır.
Geçmişte, doğu illerinin önemli bir sağlık merkezi olan Fırat Üniversitesi Hastanesinde gerekli iyileştirmeler yapılarak, doğunun nitelikli sağlık merkezi misyonu tekrar sağlanacaktır. Bu kapsamda, tıp öğrencilerinin eğitim kalitesini artırmak için sürekli olarak yenilik ve gelişmelere açık olan tıp eğitimi süreçleri gerekli teknolojik alt yapı ve yapay zeka ile desteklenecektir. Üniversite hastanesinden ayrılan öğretim üyelerine, cazip imkânlar sunularak Üniversiteye geri dönmeleri sağlanacaktır. Elazığ’a önemli sayıda sürekli obezite hastası gelmekte ve tedavi olmaktadır. Bu konuda Üniversite bünyesinde obezite ve sağlıklı yaşam merkezi kurulması için çalışma yapılacaktır. Hasta memnuniyetini artırmak için hasta odaklı hizmetler sunulacaktır. Hasta geri bildirimleri düzenli olarak değerlendirilerek verilen hizmet kalitesi iyileştirilecektir. Asistan doktor eksikliği, Sağlık Bakanlığı Mecburi Hizmet yükümlülüğü ile desteklenecektir. Bölgede kanser araştırma ve tedavi merkezi sorunu yaşanmaktadır. Bu konuda Üniversite hastanesinin akademik ve alt yapısı güçlendirilerek doğu bölgesindeki hastaların Ankara ve İstanbul gibi büyük kentlere gitmesinin önüne geçilecektir.
Fırat Üniversitesinin ulusal ve uluslararası görünürlüğünü artırmak için bilim ve teknoloji yarışmalarına öğrencilerin katılımı teşvik edilecektir. Öğrencilere proje geliştirme, tasarım ve uygulama konularında danışmanlık verilecektir. Farklı disiplinlerdeki öğrenciler bir araya getirilerek daha güçlü projelerin ortaya çıkması sağlanacaktır. Proje takımlarının teknik becerilerini geliştirmek için eğitim programları düzenlenerek, finans ve malzeme temini konusunda destek verilecektir. Böylece, ülkemizin teknolojik gelişimine genç yetenekler ile katkıda bulunulacaktır.
Halen görev yaptığım Yazılım Mühendisliği bölümünde açmış olduğumuz Uluslararası Ortak Lisans Programının (UOLP) benzerlerini gönül coğrafyamızdaki ülkeler ile gerçekleştirip, bu ülkelerden daha nitelikli öğrencilerin üniversitemize gelmeleri sağlanacaktır. Böylece, 12. kalkınma planı hedefleri doğrultusunda, üniversitemizin uluslararasılaşma düzeyi yükseltilecek, üniversitemiz nitelikli uluslararası öğrenciler ve akademisyenler için bir çekim merkezi haline getirilecektir.
Fırat Üniversitesinde kurulacak Girişimcilik Merkezi ile öğrencilerimize öğrencilik yaşamları devam ederken kendi iş fikirlerini geliştirmelerine yardımcı olunacaktır. Rekabetçi ve yenilikçi şirketlerin Fırat Üniversitesinden çıkmasına zemin hazırlayacak, eğitim, danışmanlık, ağ oluşturma ve kaynak sağlama gibi hizmetler sunularak girişimciler desteklenecektir. Aynı zamanda, öğrenmeyi öğrenen ve kendi başına inisiyatif alan öğrenciler yetiştirilerek, iş dünyası ile bağlantılı olacak şekilde istihdama katkı sağlanacaktır.
Üniversitemizin bulunduğu bölgenin, ekonomik, sosyal, sağlık, eğitim ve teknik sorunlarının çözümüne, ilgili kurum/kuruluşlar ile gerçekleştirilecek işbirlikleri çerçevesinde öncülük edilecektir. Önerilen Kamu-Üniversite-Sanayi-Sivil Toplum İşbirliği modeli sayesinde, milli hedefler ile uyumlu stratejik hedefler belirleyerek değişimi yönetebilen bir Üniversite sorumluluğu alınacaktır.
Üniversitenin yönetim ve genel işleyişinden memnuniyeti artırmak için idari personele gerekli hassasiyet gösterilecektir. İdari personelin ihtiyaçlarını ve beklentilerini anlamak için düzenli toplantılar yapılacaktır. İdari personel ile iletişim güçlendirilerek, geri bildirim mekanizmaları oluşturulacaktır. İdari personelin yeteneklerini geliştirmeleri için eğitim ve seminerler düzenlenecektir. Başarıları ödüllendiren bir sistem oluşturulacaktır. İdari süreçler, gözden geçirilerek verimlilik artırılacak ve gereksiz bürokrasi azaltılarak personelin iş yükü hafifletilecektir. İş yükleri personel arasında dengeli bir şekilde dağıtılacaktır. İdari yükseltmeler, personelin yetkinlik ve becerileri dikkate alınarak şeffaf bir şekilde yapılacaktır.
Fırat Üniversitesinin sahip olduğu mühendislik ve teknolojik akademik birikimi ve tecrübesi, ortaöğretim düzeyinde yeniden yorumlanarak, şehrimizde ve bölgemizde ihtiyaç duyulan nitelikli iş gücünü yetiştirecek, akademik olduğu kadar meslekî bakımdan da donanımlı bireylerin yükseköğretime devam etmesine yönelik eğitim-öğretim faaliyetleri yürütecek, Uluslararası Teknoloji Lisesi açılacaktır. Örneğin; İstanbul Teknik Üniversitesi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi (İTÜ-MTAL), Aselsan MTAL gibi.
Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi ile Elazığ Milli Eğitim İl Müdürlüğü arasında bağlayıcı işbirlikleri kurularak, ilin geçmişte Türkiye’de ilk on içerisinde olan eğitimdeki başarı düzeyi tekrar yükseltilecektir. Bunun için, proje geliştirme ve yürütme, mevcut öğretmenlerin niteliklerinin iyileştirilmesinde sorumluluk almaktan kaçınılmayacaktır. Şehrin en üst düzey eğitim-öğretim kurumu olan Üniversitemizin Elazığ’ın eğitimdeki geleceğine yön vermede söyleyecek bir sözü olmalıdır.
Üniversitede üretilen bilgi, paydaşlar ile kurulacak işbirlikleri sayesinde, ticarileşmesi sağlanarak ekonomik katma değere dönüştürülecektir. Bunun için Üniversitenin Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) birimi üzerinden Katılımlı Ar-Ge (ÜSİ-Üniversite Sanayi İşbirliği) Projeleri desteklenecektir. Akademisyenlerin ürettiği bilginin özel sektör ile kurulacak işbirliği içerisinde Teknopark’ta ticarileşmesi teşvik edilecektir. Ayrıca akademisyenlerin bilgi birikimlerinin, Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) üzerinden danışmanlık ve patentleşme sürecine dönüşmesi için sanayinin talepleri ile eşleştirilmesine ağırlık verilecektir. Teknopark’ta kurulacak pazarlama birimi ile üretilen bilginin/teknolojinin satışı gerçekleştirilecektir. Bu süreçler, “Fırat Üniversitesi Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönergesi” ile akademisyenler için cazip hale getirilecektir. Böylece, Üniversitede etrafında kümelenmiş bir sanayi ağı oluşturulacaktır. Bu sanayi ağı ile milli teknoloji hamlesine destek verilecektir.
Bilge: “Elazığ’ımıza yasa ile belirlenmiş görev ve yükümlülüklerle çalışma arkadaşlarımızın geliştirdiği ve geliştireceği proje sorumlulukları ile fark oluşturan eylemleri ortak akıl ve iyi niyet çerçevesinde yapacağımızın heyecanını yaşıyoruz. Elazığ’ımızın ihtiyaçlarının ne olduğunu biliyoruz, çözüm yollarını ve Elazığlı’nın hayatını kolaylaştıracak projelerimizi yönetimimiz ile birlikte alacağımız kararların yapılandırılması için gerekli mercilere ulaştırarak takipçisi olacağız”diye konuştu.
Bilge, eğer görev verildiği takdirde; “Tüm birikimlerimizi, bilgimizi ve enerjimizi, görevimiz süresince şehrimiz için değerlendirmeye çalışacağız. Bundan emin olabilirsiniz.
Daha önce görev yapan değerli arkadaşlarımızın engin tecrübelerinden de yararlanacağız. Türkiye çapındaki bütün kent konseylerinin çalışma tarzları ve işleyişlerine bakacağız.
Çok değerli bir şehirde yaşıyoruz. İnşallah bizler de şehrimizin değerlerine sahip çıkarak yeni fikirler ve düşünceler ortaya koyacağız.
Kentte yaşayan insanlarımızın bir paydaş olarak farklı düşünceleri olabilir ancak bu farklılıklarımızı tek bir çatı atında toplayarak bir araya getirebilmek amacını taşıyoruz. Hep birlikte dostane, ortak aklı yakalayarak, demokratik katılım sağlayarak bunu gerçekleştirmek istiyoruz.
Hedefimiz Elazığ’ımızı yaşanabilir, yaşama sevinciyle dolu bir şehir haline getirebilmek. Özellikle Elazığ’ımızı turizm açısından hakettiği noktalara getirmek istiyoruz.
Her şey Elazığ için sözüyle hareket ederek başarılmayacak hiçbir iş yoktur diye düşünüyorum. Aşılmayacak hiç bir engel yoktur diyorum” ifadelerini kullandı.
“Bu bir karalama kampanyasıdır,hukuka aykırı hiçbir iş yapılmamıştır”
Türkiye’nin önde gelen kadın sanayicilerinden Prof. Dr. Yasemin Açık, Elazığ’da 10 bin kişinin hayatına dokunan çimento fabrikasıyla ilgili olarak son dönemde çıkan haberlere ilişkin bir basın açıklaması yaptı. Bu iftira kampanyasının kardeşi ve daha önce bünyelerinde çalışan bazı kişilerin de içinde olduğu bir grup tarafından yürütüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Açık, “Bugüne kadar kıymetli babamın hatırasını incitmemek, annemi, ağabeylerimi, tüm ailemi bu gündemden uzak tutmak ve saygınlığımızı zedelememek için sessiz kaldım” dedi. Fabrikanın kuruluş aşamasından günümüze kadar yapılan tüm iş ve işlemlerin yasalara uygun olarak yapıldığını, karalama kampanyasını yürütenler ile ilgili hukuki sürecin başlatıldığını, tüm bilgi ve belgelerin de ilgili mercilerle paylaşıldığını belirten Prof. Dr. Açık, açıklamasında şunları söyledi:
Cumhuriyet tarihi boyunca Doğu Anadolu Bölgemize yapılmış en büyük özel sektör yatırımlarından biri olarak memleketim Elazığ’a kazandırdığımız fabrikamız ile ilgili son dönemde sistematik bir şekilde iftira, saldırı ve karalama kampanyası yürütülmektedir.
Büyük bir üzüntüyle belirtmek isterim ki kardeşim ve daha önce şirketimiz bünyesinde çalışan bazı kişilerin de içinde olduğu bir grup tarafından yürütülen bu asılsız suçlamalar karşısında; kıymetli babamın hatırasını incitmemek, annemi, ağabeylerimi, tüm ailemi bu gündemden uzak tutmak ve saygınlığımızı zedelememek için bugüne kadar sessiz kaldım. Ancak uzun zamandır kamuoyu önünde maruz kaldığım bu iftiralar karşısında şahsıma, aile itibarımıza ve kurumumuza daha fazla zarar verilmesinin önüne geçmek adına artık sessiz kalamayacağımı anladım ve bu açıklamayı yapmam zaruri hale geldi.
Doğup büyüdüğüm, akademisyen olarak binlerce öğrenci yetiştirdiğim, bir sivil toplum gönüllüsü olarak başta kız çocuklarına ve kadınlara katkı sağlamak için gece-gündüz çalıştığım memleketim Elazığ ile ilgili en büyük hayallerimden biri, şehrin ekonomisine ve hemşehrilerimin sosyal yaşamına, istihdamına katkı sağlayabilmekti. Bu hayali gerçekleştirebilmek için 2012 yılında yola çıktım. Doğu Anadolu Bölgesi’nde girişimci bir kadın olarak yığınla sorunu ve bariyeri aşmak zorunda kalmama rağmen bir an bile yılmadım.
Devletimiz, yatırım yapanı ve istihdam sağlayanı teşvik etmek için Elazığ dahil birçok yerde bedelsiz arsa tahsisi yaparken, biz fabrikanın kurulduğu alanı devletimize ücretini ödeyerek aldık. Mera vasfı bulunmadığından dolayı tahsisi kaldırılmış, bir dağın taşlık yamacında bulunan, yolu, suyu, elektriği olmayan bu arazide, doğup büyüdüğüm topraklara vefa borcumu ödemek amacıyla fabrikamızı kurduk. Kamunun sağladığı hiçbir imkan ve teşvikten yararlanmadık ama pek çok yatırımcı gibi bu yatırımı yüzde 100 öz kaynakla yapmak mümkün olmadığından sanayi alanına yapılacak bu yatırımın bir kısmında banka kredisi kullandık. Halen taşeronlar dahil 500 kişiye istihdam sağlayan, tedarikçilerimiz, paydaşlarımız ve aileleriyle birlikte yaklaşık 10 bin kişinin hayatına dokunan fabrikamızda tüm zorlukları göğüsleyerek aralıksız olarak üretmeye, çalışmaya devam ediyoruz.
Fabrikamızın kuruluş aşamasından günümüze kadar geçen süreçte, hiçbir zaman ve hiçbir konuda hukuksuzluk, kanun ve kurallara aykırı herhangi bir işlem, kayırma ya da haksızlık olmamıştır. Tüm iş ve işlemler; kanunlara, kurallara, vicdana, adalete, hak ve hukuka uygun bir şekilde ve sosyal sorumluluk anlayışıyla yürütülmüş, ilgili kurumlardan ve bakanlıklardan tüm yasal izinler olması gerektiği şekilde ve sırasıyla alınmıştır. Kuruluş aşamasında olduğu gibi günümüzde de tüm denetimlerden başarıyla geçmekteyiz.
Bugüne kadar mali yükümlülüklerimiz kapsamında zamanında ve kuruşu kuruşuna ödediğimiz vergiler, ham madde saha harçları, devlet hakkı payları, primler, hibeler ile ülkemizin hazinesine çok ciddi katkılar sağladık. Daha geçtiğimiz ay kazandığımız ihracat şampiyonluğu ödülü ile ülkemizin cari açığının azalmasına destek olmanın gururunu yaşadık. Sadece şahsımı değil, aynı zamanda binlerce kişinin hayatına dokunan fabrikamızı ve yerel ekonomiyi de hedef alan bu karalama kampanyasına rağmen bundan sonra da yılmadan yolumuza devam edeceğiz.
Şirketlerimizden hakkı olmadığı halde pay elde etmek için şimdiye kadar uyguladığı pek çok yöntemde ve açtığı davalarda haksız olduğundan dolayı sonuç alamayan kardeşim ve beraberindekilerin halihazırda yürüttüğü bu yakışıksız kampanyaya, ‘çamur at izi kalsın’ mantığıyla ve yalan iddialarla hakkımda açıklama yapanlara karşı her türlü adli ve hukuki süreç başlatılmış, tüm bilgi ve belgeler de ilgili mercilerle paylaşılmıştır. Kamuoyunun ve kamuoyu oluşturma potansiyeli olan vicdan sahibi kişilerin bu konudaki gerçek dışı ve dezenformasyon içeren asılsız iddiaları ciddiye almayacağına olan inancımız tamdır.
Kamuoyuna saygılarımla
Prof. Dr. Yasemin Açık